8 Ocak 2014 Çarşamba

Ceylon Adasi



Tanri Hindistan’i yarattiktan sonra ben ne halt ettim diye dusunmus ve hemen bir ust versiyonunu cikarip kitanin altina kucuk bir ada olarak yerlestirmis olmali. insanlar ayni, kultur ayni, ama bu kadar farkli olmalarinin baska aciklamasi yok.


Hindistan’in tum olumsuz yanlari bu kucuk adada ortadan kaybolmus. Bir kere insanlarin hacimleri degisik. Herkes iyi besleniyor belli. Alkol ve et,50 km bile olmayan mesafede erkeklerde gobek, kadinlarda gogus ve kalca yapmis (hinduizm ve Budizm farki. Biri sagci biri solcu gibi, varilacak nokta ayni ama yollar farkli).. Goze daha asina gelen figurler dolasiyor caddelerde. Ayrica protein her zamanki gibi insanlarin daha da guzellesmesini saglamis. Ben Hindistan’da kocaman kalirken burada siradanlastim, millet bildigin genis ve uzun.

Daha az yere tukuruyor insanlar, yaptilar mi da hintli (ve tabi nepalli) gibi sagir sultan duymuyor. Bir teori duydum. Insan tukurmeye baslayinca vucut daha fazla ve surekli tukuruk uretiyormus ve yaptigini tekrar ediyormussun. Mantikli geldi, gozlemleyince anlamsizca ve ust uste tukurmenin baska aciklamasini bulamiyorum (ne pis konu oldu yahu)..

Yemekleri barnaklayarak yemek burada da var ama catal kasik kullanan da hic azimsanacak gibi degil..




Ucaktan gordugun manzara ile beraber mutlak bir pozitif enerji etkisi hissediyorsun ada uzerinde. Hep gulumseyen, hep insan gibi insanlar var etrafta. Lost adasi yesili ve habitat her yere hakim. Hic de kaybolmuyor zaten.
.
Nedense cok bilinmeyen bir bilgi ile hava atayim ayrica. Dunyada ingiliz abilerimiz ile meshur olan ve kendi basina marka haline gelen, cayin en ust kalitesi olarak bilinen “Ceylon tea”nin memleketi burasi. Lipton’un ilk fabrikasi da burada kurulu hatta (hala uretimde-Haputale). 



Ceylon Tea nereden geliyor derseniz, Sri lanka’nin eski adi. Yani onceki adiyla “Ceylon” adasi. Ada kendi adini caya vermis durumda.

Burasi buyuk bir memleket degil. Oldukca kompakt sayilir. Buyuk adadan hallice :) saka bir yana dogundan batiya 8-10, kuzey guney arasini da 12-14 saatte gitmek mumkun. Hindistan sonrasi mesafeler cok komik geliyor insana (Mumbai-goa arasi 14 saat mesela, ve siradan bir durum). Ama burada mesafe konustugunuz yereller icin haliyle uzak ve uzun kaliyor..


Insan ve iletisim :

Buradan baslamakta yarar var cunku hayata direkt etki ediyor. Insani yukarida da bahsettigim gibi muthis pozitif ve kesintisiz bir gulumseme hali mevcut. Genelde de yardimci olmaya calisiyorlar. Ama ortada bir kocaman “AMA”  var. Adada gecen zamanda  net bir sekilde farkettiginiz ve can sikan bir durum. Sri Lanka turiste alisik bir ulke degil, yeni yeni bir duzen oturuyor ve ozellikle turistle iletisime gecen yerliler bundan mumkun oldukca faydalanmak, diger bir tabirle sizi somurmek istiyorlar.


Bir ornek vereyim, su 60 R, eger dolaptan alirsaniz soguk olacagi icin 10 R fazla istiyorlar (sadece turistten). Ama arkadasim sen kazik konusunda bile bir kalite, bir seviye tutturamazsan biz nasil anlasacagiz. Colombo sahilinda okyanusa nazir bir yemek yiyorsun (bizim bogaz gibi degil, benim standartlarimda bile pahali kacmiyor), ictigin sise suyu arkadanki seyyar saticidan alip masana koyuyorlar, sonra da 60 yerine 150 R istiyorlar. Tabi yine sadece turiste. Odemiyor ve polis cagirip durumu izah ediyorsun, ortalik senlik yerine donuyor tabi :)


Oyle garip ki, otobuste bilet icin yaninda oturan ve ayni yere gittigini sonradan ogrendigin adamin iki kati oduyorsun.bunlar cok keyifsiz. Zaten sorun 3-5 R degil, bunun surekli yasaniyor olmasi. Fiyatlari ve duzeni ogrenene kadar kaziklanmamak mumkun degil. O yuzden bir sey almadan once mutlaka ama mutlaka kaca diye sormakta fayda var. ve her urunun uzerinde (tipki Hindistan’da oldugu gibi) fiyati yaziyor. Sakin daha fazla odemeyin.


Yine de size bir sey satmayan insanlar cok iyiler. Tanistigim ve bana yardimci olan bir kac kisi bu gezide tanistigim en ozel karakterlerdi belki de.. onlar gibi insanlarin oldugunu bilmek cok guzel..


Burada kimse yere cop atmiyor, her yer temiz ve duzenli. Koku da yok ustelik, bir acayip anlayacaginiz..Hindistan’in her yerini copluk belledikten, eline geleni sokaga, yola atmaya alistiktan sonra cok zorlandim :)  (hic ayiplamayin arkadasim, bilen bilir bu konuda ne kadar titiz oldugumu ama orada cop kutusu deseniz bos bakiyorlar, tek bilinen dogru elindeki fazlaligi yercekimine teslim etmek)..

Bir de burada garip bir sans oyunu kulturu var. her kose basinda loto, sans topu tadinda oyun oynaniyor. oyle gunluk haftaliklar haric, bir kamyonetin arkasinda megafonla insanlara bilgi veren bir satici saatlik cekilisler yapiyor..


Tabi bu cografyalarda hic bir yerde gormedigim kadar bol olan cep telefonu satisi halini de unutmamak lazim. Sri lanka insani da bizim millet gibi 3 gunde bir telefon degistirip onu hayatlarinin merkezi yapmislar (cok ucuz GSM tarifeli sirketlerin de yardimi ile). Bu da orta ve uzun vadede bir yozlasma gostergesi..

Baskanlarini (adam her yerde, bu acidan diktatorden farki yok. tum sokaklarda, panolarda onun fotograflari dolu). ve savasi bitiren baskan olarak suksesi bol.. ama halk yukselen vergiler, dusen alim gucu nedeni ile (her yere yepyeni yollar, gokdelenler ve hatta asya'nin en buyuk limani yapiliyor) mutsuz. ayrica asker ve polis onun elinde ve muhalif her ses iceri atiliyor ya da sokak ortasinda dovuluyor (size baska bir yeri hatirlatti mi?) o yuzden insanlar sinmis durumda.. 

Ben oradayken ozellikle ingiltere hukumetten savastiklari Kuzey bolgesinden ve Tamil halkindan ozur dilenmesini ve tazminat odenmesini talep ediyordu. Baskanin da hadi oradan diye demeci vardi..


Ulasim :

Otobus ya da tren’den baska ucuncu secenek her zamanki belalimiz “tuktuklar”. Ama yapiskan degiller, genelde laf bile atmiyorlar, inanilacak gibi degil.. bu bile cok sey anlatiyor insana..

Burada mesela trafik isigi var (bknz. Ilk paragraf) ve buna insanlar uyuyor (esas bu bir acayip), Colombo’da atli polis gordum yahu. Trafik lambalarinin olmadigi her yerde trafik polisleri yaya ve arac gecisi icin yardimci oluyorlar. Ve arabalar zink diye duruyor, insanin Hindistan ve Nepal sonrasi aglayasi geliyor. Hatta eski aliskanlik arac yokken karsidan karsiya geceyim dedim, polisten yedigim fircayi bir ben biliyorum :)


Otobusler genelde klimali ve klimasiz farkiyla hizmet veriyor. Sehir ici olanlar cok ic acici olmasalar da (bizim halk otobuslerinden bir gomlek asagidalar) sehirler arasi olanlar daha derli toplu. Tarafsiz yorum yapmak kolay degil (yine hindistan karsilastirmasi sebebi ile) ama yollar uzak ara daha duzgun ve az sarsintili, soforler daha bilincli ve kaza riski daha dusuk. Burada kadinlarin araba kullandigina cokca sahit oldum, medeniyet farkini anlamak icin iyi bir gosterge.. 


Daha once yazdigim gibi muavinler mutlaka size kazik atmak isteyecekler. Mutlaka bilet isteyin, turist gorup fazla para isterken bilet kesmiyorlar ki kanit olmasin. Bilet istediginizde kazik yeme riskiniz buyuk oranda dusecektir. ayrica etrafinizdakilere ne kadar odediklerini sorun, varsa farki ogrenin..


Ama benim tercihim klimali otobuslerle fiyatlari yakin olmasina ragmen (ikinci ve ucuncu siniflar kiyaslamasinda) tren olur. Cok sempatik, tertemiz ve dusuk adetli vagonlarla enfes manzaralar esliginde yol yapmak tarifsiz. Bir de 1. Sinif tercih etmenin cok ozel bir sebebi yok. Sadece yemek ve cay kahve servisi var (binmedim, binenden ogrendim). Ikinci ve ucuncu sinif arasindaki tek fark ise yaninizda oturanla araniza dirsek destegi olup olmamasi. Onemsiz bir ayrinti icin ikinci sinif diye kasmaniza gerek yok yani (biliyorum da konusuyorum).



Giseden bilet isterken trenin hangi tarafinda olmak istediginizi secebiliyorsunuz. Dolayisi ile onerim  doguya giderken hep sag tarafi, cam kenarini secmeniz. Hem Kandy yolunda, hem de sahile paralel guneye inerken unutulmaz manzarlar ile karsilasacaginizi garanti ederim. Ters yone de sol tarafi secmek lazim, onu da belirtmeme gerek yok herhalde :)


Trenler bir cok ana rotada calisiyorlar. Gitmedikleri yerler disinda otobus tercihine gerek yok.. hem vagon kapisinda merdivenlere ayaklarinizi dayayip, yesillerin icinde tropik bir ada manzarasi ve gun batimi seyrederek yol yapmak her yerde nasip olmaz, kacirmayin.. tren rotalarinda cok fazla tunel var, ve sri lankalilar’in en sevdigi seylerden biri tunel icinde avazlari ciktigi kadar bagimak. Once “nooliii” diye bir sasiriyorsunuz ama ardindan siz de camdan ya da vagin kapisindan yerelleri takip etmeye basliyorsunuz. Bagirmadan gelmeyin, utangac olmaya gerek yok :)






Yemek :


Bu ingilizler zamaninda adalilara saka yapmislar herhalde, kimse de dogrusunu arastirmadigindan oylece kalmis. Colombo'ya inip kalacak yer ariyorum. En az 4 yere girdim adina aldanip. Kapilarinda kocaman "hotel" yaziyor. Girip oda var mi diye soracak oluyorsun millet oturmus yemek yiyor. Bildigin lokantaya hotel diyor adalilar. Kesin "others" bunlar..


Hindistan benzeri baharatli yemekleri var. Ilginctir ki ben Sri lanka yemeklerini daha aci ve daha uc buldum. Ama yine hepsi birbirinden lezzetli ve hasta etmeyen cinstendi. Burada her sey neredeyse hep coconut (turkcesi neydi yahu :)) yagi ile pisiriliyor. Bizim nedense hic kullanmadigimiz (simdi sorguluyor insan) ama yemeklere muthis lezzet katan muz yapraklari (muz agacinin uzerinde topluca bulunan kahverengi ve topak haldekiler) buyuk arti katiyor mutfaga..

Yine Dhal bat-Thal mantigindaki pirinc, sebze ve ek olarak et eklenmis pirinc yemekleri hem ucuz hem doyurucu.
Mango Curry ile yapilan yemekler de cooook lezzetli. Mutlaka tadin.

Burada da samosa bulmak mumkun. Daha baharatli ve bence daha lezzetli yapiliyor ama tamamen benim damagimin tercihi.. 15 R

Ancak samosa disinda iki efsane ile tanistim ve samosa’nin pabucunu dama attilar. Ilki “Roti“ denen sebzeli hamur isi. Inanilmaz lezzetli ve doyurucu. Bizim gozleme  gibi yufkasi pisiriliyor ardindan ucgen hale getiriliyor. Ayrica mazleme bol oldugu icin oldukca kalin, haliyle doyurucu. Bir de yagda pismedigi icin hem gorece saglikli hem de cok daha uzun sure lezzetini muhafaza edebiliyor. Sabah alip cantaya attiginiz roti’yi aksama dogru benzer tad ile yemeniz mumkun. 10-15 R




Diger bir lezzet de “hoppers“. Bizim cezvelerin daha genis ve buyugunu hayal edin. Kizgin ateste bekletilen bu buyuk tavamsi seylerin icine yumurtayi kirip (ama sadece beyazini dokerek yumurta beyazindan bir acanak-tabak elde ediyorlar. Ardindan da yumurtanin kalanini ortaya kirip pisiriyorlar. Sonra keyfine gore tuzdur karabiberdir, kirmizi biberdir dok ye. Canagi (yumurta beyazini) ekmek gibi kirip sarisina baniyorsun filan bildigin lezzet fiskirmasi.. ve pahali degil, 30 R kadar..





Bir sure sonra hic calismayan ticari aklima gelen ilk sey samosa, roti ve Hoppers’i Turkiye de satmak oldu. Pogaca, acma yerine herkes tercih edecektir o kesin. Fizibilite yapmak lazim. Bizim damagimiza hem uygun hem de doyurucu cunku..

Kotthu da unutulmamali. Aksamlari genelde bunu yedim. Sri lanka milli yemegi denebilir. Bizim eriste gibi ama hamurlari ince ince kesip icine sebze (default) ve istegine gore et-tavuk-deniz urunu ekletiyorsun. Cok ama cok doyurucu ve lezzetli. Favori yemegim oldu ve genelde hep kotthu tukettim. 100 R civari.





Konaklama :


Daha cok family house denen yerlerde kalmak mumkun. Yani ailelerin kendi evlerinde hali hazirda kaldigi, bir kac odalarini turizme actiklari yerler. Hem fiyatlar makul, hem gercek insanlarla muhatap oluyorsunuz , hem isterseniz ucuz sayilacak rakamlara onlarin sofralarina konuk oluyorsunuz hem de cok ama cok temiz.. ve bu family house’lari Sri lanka’nin her yerinde bulmak mumkun..Adam basi 1000 R’ye oda bulabilirsiniz, pazarlik etmeyi unutmayin. Sacma check-out zamanlari olabiliyor (saat 09:00 gibi). O yuzden giriste mutlaka bunu sorun, surprizle karsilasmayin. Anlastiginiz rakam disinda sizden vergi istemeye kalkanlar olacaktir, sakince gulumseyip neyin vergisi deyin. Cunku kayit yok, pasaport yok, devletin resmi olarak orada olodugunuza dair hic bir bilgisi yok. O yuzden selametle diyerek ayrilin, sakin fazla odeme yapmayin.


Butce:

Sri lanka kesinlikle ucuz degil, ama pahali da sayilmaz, bu yorumlarin tamami backpacker bakis acisi icermektedir, o yuzden luten yorumlarken buna dikkat edin.

Soyle ornek vereyim, Hindistan Rupisi Sri Lanka rupisinin iki kati degerli, ama ada hindistandan daha pahali.. Basitten yola cikalim, su hindistan’da 20 kurus, burada 1 lira civari. Ve Rupi bazinda yaklasik ayni degerlere tekabul ediyor.


En pahali kalem yatak. Otel, guest house, family house, akliniza ne gelirse hepsi sadece turist icin yaratildigindan, bizi de yuruyen cuzdan olarak gorduklerinden inanilmaz fiyatlar istiyorlar. Colombo’da buldugum en ucuz oda 2000 R idi. 30 Tl civari yani. Ve kendi banyosu-tuvaleti yok. Ama buyuk sehirden cikinca 1000 R’ye yer bulmak mumkun hale geliyor ki bu kabul edilebilir sinirlar icinde.





Ulasim ucuz sayilir, en azindan rahatsiz etmiyor. Yemek de oyle. 650’lik bir Lion (milli bira)  3 lira civari, barda 4.5 TL.
Boyle bakinca neresi pahali arkadasim diyorsunuz herhalde ama bu satirlari yazarken (Hindistan’i saymiyorum bile) tayland ve kambocya da oldukca ucuza icki, yemek ve yatak bulunca kiyaslama bu yone kayiyor elbette.


Ayrica devlet de turisti acikca somuruyor. Tum biletli girisler anormal pahali. Sigirya’ya giris 30 dolar mesela. Ya da royal gardens 15 dolar civari. Milli parklar’a giris 4000-5000 R civari..


Iletisim ve internet :


Cok ucuza, ayik 10 Tl civari Sri lanka sim karti almak mumkun ama benim hic ihtiyacim olmadi. Internet cok dertli. Buyuk otellerde sebil wifi filan kullanmiyorsaniz hayat her zaman kolay degil. Koca Colombo’da 1 tane (evet yaziyla bir tane) internet kafe bulabildim, oradaki muamele ve komedi de ayri bir hikaye sebebi. Internet kafede kullanim saat basinai 80-100 R civari.. 

En son Worl Trade Center’da buldugum bedave wifi’yi kullanmak icin 2 saat boyunca ayakta durup dukkanin duvarina sirtimi vermek zorunda kaldim. Bir kere de soru sordugum dukkan sahibi laptop’ini kullanmama izin verdi..


Kandy biraz daha rahat, ama geri kalan yerlerde kalacaginiz guest house’lari secerken wifi hizmeti vermelerine dikkat edin, bolgede her zaman net kafe bulamayabilirsiniz.
Ve oyle skype, kamera filan beklemeyin :)



Rota :

Dedigim gibi Colombo zor memleket. Zaten hic kalmayin derim, onemli hic bir sey yok, ya da gormediginize uzuleceginiz..

Ben bugun gidiyor olsam iner inmez (ucaklar genelde sabah erken variyor Colombo’ya) trene atlar Anuradhapura’ya kuzeye cikarim. (ya da daha en kuzey batidaki sehre. Ama oraya direkt teen yok) Orada bir gun gecirir asagi Sigirya’ya ve Dambulla’ya inerim. Arac saatlerime gore 1-2 gun gecirir Kandy’ye 1 tam gun ayiririm. 

Kandy sonrasi mutlaka trenle Nuwara Eliya’ya giderim. 



Butceye gore Ella’da (en turistik bolge oldugu icin en ucuz oda 2500-3000 R) ya da benim yaptigim gibi Haputale’ye giderim. Haputale Lipton fabrikasinin da oldugu yer, ayrica Lipton’s Seat denen muazzam manzaralar gorebileceginiz bir zirveye de cok yakin. Ve odalar 1000 R :)




Nuwara Eliya isterseniz  milli parklara ve yagmur ormanlarina da cok yakin, oradan tercih yapmak daha kola olur. 




Buradan asagi, guneye inebilirsiniz. Sansima hava genelde cok kotuydu, ama yine de sahilin ve okyanusun tadini cikarabildim. Tangalle sehri su anki baskanin dogdugu yer, o yuzden her sey derli toplu ve duzenli. Ve cok sakin. Kafa dinleyeyim, baska da bir sey istemiyorum diyorsaniz bicilmis kaftan. Ama kumsali kilometrelerce uzaniyor ve kumu cok guzel. Tek sorun cok fazla resif var ve bu dalga yarattigindan yuzmek tehlikeli denebilir. Ama suya girip cikmak ve serinlemek disinda bir amac yoksa nema problema..





Konustugum, okudugum ve tecrube ettigim kadari ile guney sahillerinin en guzel plaji “Mirissa“. Hem uzun ve guzel bir kumsali, hem yuzme, snorkel imkani, hem de dost canlisi bir esnafi var. Ayrica kiyinin 5 metre onundeki adacik da ayri bir keyif katiyor ortama. Yolun okyanus tarafindaki konaklama secenekleri biraz daha pahali, ama diger tarafta cok fazla ucuz ve temiz secenek var. Cogu da her zamanki gibi family house.




Hikkaduwa sahil kasabalari icinde cok daha meshur olani. Ancak kimle tanissam oradan kacip Mirissa’ya gelmis ve mutlu mesutlardi. Hikkaduwa’nin fazla gelismi ve kalabalik oldugunu, bina yapilanmasinin da (ozellikle tsunami sonrasi) carpik hale geldigini ve hem eglence hem kafa dinlenecek optimim yer olarak en iyi secenegin Mirissa oldgu konusunda herkes hemfikirdi.


Mirissa sonrasi yakindaki Galle kasabasini mutlaka ziyaret ederek devam edin, oradan da bir trene atlaip colombo’ya ucaginiza donun..

Dogu sahillerine gitmedim ama tsunaminin (japonya) gorece daha fazla etkiledigi ve kirlettiginden bahsediliyordu. Kendi gozumle gormedigim icin net bir sey soyleyemiyorum.


Yapin edin :

Sri lanka backpacker cenneti degil, alisik da degiller. Ama sizin o yonde yasamaniza cok da engel yok..




Trenle Colombo-Kandy, Kandy-Nuwara Eliya rotasini mutlaka yapin. Nuwara Eliya’da yarim ya da bir gununuzu ayirarak trenle bir noktaya gidip geriye kaldiginiz yere dogru tren raylari uzerinden yuruyerek donun.Unutulmaz bir deneyim olacak.






Mutlaka cay fabrikasi ve plantasyon merkezi ziyaret edin.


Sopalar uzrindeki balikcilari ziyaret edin diyecegim ama tamamen turistik bir gosteri oldugu icin ne kadar onemli bilemedim. Arkadaslar sizi gun batiminda bekliyorlar, oraya cikip balik tutuyormus gibi yapiyorlar ve ustune de para istiyorlar. Ben vermedim gerci ama bu niyetlerindeki sahteligi gizlemiyor. Karar sizin..




Sigirya kayasina tirmanin. Hem cografi ozelligi hem de uzerinde yasamis medeniyetleri ile Sri Lanka’ya gidip gormeden donulmeyecek yerlerden biri..  tirmanmasi da oyle gozuktugu kadar zorlayici degil..





Colombo’da gunesin batisini seyredin. Klasik bir cumle gibi oluyor ama an itibari ile en etkileyici gun batimlarindan birini burada gordum. Sehrin konumu geregi, baktiginiz noktada okyanusun uzerinde gunes ile aranizda hic bir engel olmadigi icin cok uzun surede ve her rengi ile batan bir gunese tanik olmak cok ozel..




Guneye inip sahillerde aylaklik edin. Okyanus suyu hem cok temiz hem de berrak. Kumsallar uzun ve cok guzel..


Kandy’de Royal Gardens’i gorun, gorun ve unutamayin. Saatlerce dolasabilirsiniz. Ozel ilginiz varsa bir tam gun ayirmaniz icten bile degil..